Bu yazımız da platonun bilgi tanımını inceleyeceğiz.
Platona göre bilgi
gerekçelendirilmiş doğru inançtır ve bir yargının bir önermenin bilgi
sayılabilmesi için doğru olması öznenin bu önermenin doğruluğuna inanması ve
gerekçelendirilmesi gerekir.
Burada “ inanç ve bilgi “ kavramlarına bakarak platonun
bilgi anlayışını anlamaya çalışacağız.
İNANÇ
Herhangi bir kanıtı veya delili olmadan insanların var
olduğunu kabul ettiği bir öznel doğrular önermeleridir.
BİLGİ
Var olduğuna inanmadığımız var olduğunu kanıtladığımız somut
verilere dayanarak gözlem yaptığımız
doğrulardır veya gerçeklerdir.
Bilgiyi ikiye ayırabiliriz.
a)
Somut bilgi
b)
Soyut bilgi
SOMUT BİLGİ
Somut bilgide genelde belli metotlar kullanılarak elde
edilen verilerdir.
Buna örnek vermek gerekirse
Teleskopla evreni inceleyen bir bilim adamı yıldızları
gözlemlerken yıldızların davranışlarını “gözlem”(nitel
veya nicel ) yaparak yıldız hakkında bilgi sahibi olunur.
Burada teleskop örneğinde
“ somut bilgi belli araçlar kullanılarak doğru yada doğruya yakın”
sonuçlar elde edinince kesin bilgi olunur.
Somut bilgi “öznelliğinden çok nesnellik üzerinde daha doğru
doğrulanabilir “
SOYUT BİLGİ
Soyut bilgide belli metotlar kullanıldığı halde kesin
sonuçları olmayan öznede genellikle değişkenlik veya belirsizlikler ile kendini
kısmen doğrulayan veya tümden yanlışlaya bilen bilgi türüdür.
Bu noktada şöyle bir örnek verebiliriz.
Bir psikolog 100 kişi
arasında bir test uygulamaktadır. Testin bir kısmında tahmin ettiği sonuçları
alabildiği halde diğer kalan kısmında istediği sonucu alamaz. Sonuç alamadığı
kısımda ki insanlardan neden bu sonucu alamadığını anlamaya çalışırken bunu
belli nedenlere bağlayarak anlamaya ve çözümlemeye çalışır. Beklemediği sonuçları aldığı kesimde ki
insanlarla tek tek konuştuğun da tahmin ettiği nedeni doğrulamak için kişisel
olarak anlamaya çalıştığında “hepsinin farklı nedeni “olduğu görecektir.
Belirsizlikler ve tahminlerin kesin bilgiye götürmemesinin nedeni bilgiyi öznele uygulaması ve öznelin
değişkenlik göstermesidir. Kestirilmeyen herhangi bir olayı ve belirsizlikleri
formülleştirmek zordur.
Sübjektiflik kesinlik diye bir kesinliği yok ve zaten sübjektiflik
öznel yargılardan meydana geldiği için belirsizlikleri ve tahminler açsından
yanıltabilir.
Tabi bu konu da soyut bilgilerin tahminlerinin doğru çıktığı noktalar olabilir. Ancak her konu da
özellikle özne üzerinden belli bilgilere ulaşılabiliyor ve psikologlar bu konu
da çok iyi metotlar geliştirebiliyor.
İnanç soyut bilgi değildir. Daha doğrusu inanç bilgi
değildir.
Burada iki tane önermeye bakalım.
1 ) Ben yer çekimine inanıyorum.
2)
Yer çekimi vardır.
İlk önerme inanç ve bilgi arasında kavramsal bir çelişkiye
neden olur bu açıdan inancı bilgiye uygulandığında her açı dan mantık hatasına
yol açar.
İkinci önermede ise yer çekimi vardır. Bu bir bilgidir
bilgiye inanılmaz aynı zamanda bilgi inanca dahil olmaz. Çünkü yer çekimini
formülize edilebilir ve uygulanarak gerekçelendirilebilir.
Bu açıdan platonun bilgi teorisi tartışılmalıdır. Eğer ki
bilgi inanılan şeyler ise inançlar neden bilgi gibi formülüze edilemiyor? Diye sorabiliriz.
Bu konuda bilgiye inanılmaz ve inançlar bilgi olmaz.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder