15 Ekim 2018 Pazartesi

SÜREÇ

Bu şekilde tanımlanan süreç düşüncesi, sürecin temel olduğunu onaylar. O herşeyi süreç içerisinde olduğunu iddia etmez;  çünkü böyle bir iddia süreç için de ki şeyleri bile değişime maruz kaldığı anlamına gelir. Sürecin değişmez ilkleri ve soyut biçimleri vardır. Ancak  edimsel olmak bir süreç olmaktır. Sürece dahil olmayan herhangi bir şey deneyimlenen bir edinimselikten değil, süreçten soyutlanmadır.
Edinimsel süreç olduğu iddiası dinsel bir öneme sahiptir. Deneyimlediğimiz gibi dünya bir süreç ,değişim,oluş,gelişme ve bozulma yeri olduğu için edinimsel ya da tüm gerçekliğin değişimin ötesinde olduğu eklinde ki karşıt fikir, dünya da ki yaşamın değersizliğine kapı açmaktadır.Temel dinsel motivasyonumuzun tüm gerçekle uyumlu olması için , tüm gerçekliğin sürecin ötesinde olduğunu inanç ,dünya ya bütünüyle katılımdan uzaklaşmanın bir ya da bir başka biçimine götürür. Ancak sürecin gerçeklik olduğunu anlamak , motivasyonu sürecin içerisin de bulunan "birlikte olmayı " yönlendirir.
Süreç olarak gerçekliğin iması, gerçeklik ile ilgili yahudi-hristiyan anlayışının başlıca sonuçlarından birisi ile uyumludur.Bu gelenekte tanrı, tarihsel süreç içerisin de aktif olarak düşünülür. Buna göre tarihsel aktivite , tarihte ki kutsal gerçekliği amaçlı-tanrısal inayet öğretisi olmayan geleneklerdekinden daha önemlidir. yahudi-hristiyan anlayışın da kesin bir şekilde etkilenen bu kültürler, kendi canlılıklarını büyük ölçüde ona borçludur.
whitehead'ın süreç anlayışı farklı bir karaktere sahiptir. O geçici sürecin aktuel bir varlıktan bir başkasına "geçis" olduğunu kabul etmektir. Bu varlıklar doğrudan varlığa geldiklerinde yok olan geçici olaylardır. Bu yok olma daha sonra ki olaylar için bir geçişe işaret eder. Zaman tek bir düz akış içerisin de değil küçük damlacıklar içerisinde varlık kazanmaktır. Canlı bir resim şöyle bir anolojiyi dile getirir. Resim sürekli bir akış içerisinde görünür oysa gerçekte o farklı yapılar serisinden  oluşturulmuştur.
Dünyamızı oluşturan süreç tek bir akış ise olayların sınırları onlara algı ya da düşünce tarafından yerleştirilmek zorundadır ve bu durumda da gerçek bireyler olmayacaktır. Bu bölümün daha sonra ki aşamalarından geliştirilecek olan fikirlerin tamamı gerçek bireyler düşüncesine bağlıdır. Genellikle olaylar olarak isimlendiren çoğu şeylerin sınırları şüphesiz keyfi olarak dıştan etkilenirler. Seçim savaş fırtına derecelendirme ve ziyafet gibi olaylar bu türdendir. Ancak kendilerinden bir birliğe sahip olan olaylar vardır. Bu sınırlandırılmış türün olayları gerçek bireylerdir. Whitehead onları "aktüel durumlar " yada " deneyim durumları olarak adlandırırlar.
images
Gerçek bireylerin geçici deneyimler olduğu öğretisi  genellikle bireyler olarak isimlendirdiğimiz şeyler  zamana maruz kalan şeylerin türleri gerçek bireyler değil bu türün " toplulukları" olduğu anlamına gelir. Kişisel insan varlığı deneyim durumlarının " seri olarak düzenlenmiş bir topluluğu" dur.
surec-denetimi-nedir.png
Geçiş süreci ve somutlaşma süreci üzerinde ki çift yönlü vurgular , dinsel deneyimlerin çeşitliliğini anlamak için bir yöntem sunar. Bir yandan geçiş , zamanın önemini vurgularlar . Bura da bir durum bir başkasını izler.  Geçmiş ortaya çıkan bu olayların bileşimidir ; gelecek durumları içermediği için kesinlikle farklıdır ve şuan , şimdi ortaya çıkan bir durumdur.  Şimdi, geçmişte etkilenir ve geleceği etkiler. Zaman simetrik olarak geçmişten şimdinin vasıtasıyla geleceğe akar. Bu zamanın bir inkarı olmadığı gibi , onun döngüselliği ile ilgili bir öğreti de değildir. Her an yenidir ve hiçbir şey tekrarlanmaz. Somutlaşma sürecinin kendisinde zaman yoktur. Bu statik aktüalitenin var olduğu anlamında değil, geçişin art ardalığının uygun olmadığı anlamına gelir. HER HAREKET ŞİMDİDİR; BU ANLAMDA O ZAMANSIZIDIR.





6 Ekim 2018 Cumartesi

ESKİ MISIR DİNİ

İlkel mısır da kırk dan fazla krallık bulunuyordu. Halk kendi krallığının tanrısına tapıyorlardı. M.Ö. 3 bin yılların da mısır tek bir yönetime kavuşunca halk bu kez yönetimin en güçlü olan site tanrısına da tapmaya başladı. Heliopolis sitesi güçlü olduğundan güneş tanrısı RA, teb sitesi güçlü olduğunda hava ve rüzgar tanrısı AMON Baş tanrı oldu. Zamanla AMON VE RA birlikte kullanılarak kaynaştırıldı adlarına tapınaklar yapıldı.Tapınaklara yapılan bağışlar ile zenginleşen rahipler firavunun iktidarını tehlikeye biçimde güç kazandılar .Amenofis , amon-ra birliktesine karşı çıkarak tek tanrı ATON na tapılmasını istedi.ancak reformu tutmadı .Bunun üzerine halk eskiden beri bildikleri tanrılara döndüler.Bunlar içinde en  saygın olanı ise insanlara teselli ve sonsuz yaşam sözü veren tanrı OSİRİS ile eşi tanrıça İSİS di. Halk daha sonra sorunların çözümü için büyüye başvurdu.
Eski mısırda hayatın sonsuzluğuna , ölümden sonra ki öteki dünya da hayatın devam edeceğine inanılırdı. Bundan dolayı ölen kişiyi çürümekten kurtarmak için cesetler mumyalanırdı. Ölünün yorucu çalışmalardan korunmak için yerine heykeller mezarlarına konurdu.

HAYATIN BAŞLANGICI

Oksijen, hidrojen , karbon, ve azot canlının başlıca bileşenleridir.Canlının en önemli özelliği elementlerinin moleküller halinde dizilişidir. Şeker yağ asitleri ve aminli  asitler canlılara özgündür. DNA  canlının en özgün molekülüdür. Kendi kendine çoğalan ve yaşam için gerekli tüm bilgileri içeren kromozomlar bu molekülden yapılmıştır.
Hayatın başlangıcı halen çözümlenmiş değildir. Bilim adamlarının en çok itibar ettiği en ciddi varsayım bugünkinden daha değişik ortamda ve bir takım karmaşık tepkiler sonucunda volkanların yıldırımların ve kozmik ışınların sağladığı enerji sayesinde ilk hayatın suda başladığı yoludur.
NOT: bu kısa yazıda elbet daha açığa kavuşmamış kör noktalar var. Bu konuda ciddi bir sorgulama yapılsa bu kör noktalar ortadan kalktığında tesadüfler de ortadan kalkacaktır.

Suudilerde kadınlar ve gerçekleri(3)

Suudi Arabistan’da yukarıda belirtilen reform hareketleri, Suudi kadının siyasi, sosyal ve ekonomik alanlardaki kısıtlı rolünün değişm...